İYİLİK ve DEĞER YARGISI




 
               Bazen birilerine {biraz kaba ama yerinde bir tabir olacağını düşündüğüm} ''g*t benimle dalga mı geçiyorsun?'' diyesim var..Çünkü harbiden etraf  g*t  dolu.{Buradan oluşabilecek ağzı küfür dolu yaşayan bir kız algısına kapılmamanız adına da belirtmek isterim ki küfrü sevmem ama;Sadece sinirlenildiğinde başvurulan samimi bir ifade biçimi olduğunu düşünüyorum desem yalan olmaz :) }Bu yorumu bana yaptırmalarının bir çok sebebi var ama şu an ki en son sebep diğer tüm sebeplerin toplamının çıkış noktası olan bardağı taşıran son damla..Ortada ki yıldızın ise bir sebebi var tabi.Niye nokta değil de yıldız? Niye mi ? Açıklayayım hemen..Tıpkı Ahmet Batman'ın Soğuk kahve kitabında kullandığı tabirinde ki gibi ..: onlar yıldızlı g*t,yıldızlı pekiyi gibi :){burada sinirimden gülüyorum bu arada,ama siz benim sinirden güldüğüme bakmayın hep gülün ve gülmeyi asla ihmal etmeyin.Çünkü bu hayatta en büyük lükstür artık gülmek ve gülebilmek ;)}..
 Konuya dönecek olursak şunu demek istiyorum ; Bu durumu büyük şehirlerde yaşamadan anlayamıyorsunuz.Ya da yaşamadıysanız anlayamazsınız demek daha doğru olur.Ya da çoklu insan ilişkilerinin yoğun olduğu bir iş ile uğraş halindeyseniz ya da ne bileyim sivil hayatınızda dışa dönük sosyal bir insansanız bu daha çok başınıza gelebiliyor.Bu ve benzeri bir sürü örnek verilebilir bu ve bunun gibi insanların hayatınızdan gelip geçmesine ve onları tanımanıza sebep.Yani böyle insan tipleriyle karşılaşmak.İyi niyetinizin istismarını gördükçe bunu daha iyi anlıyorsunuz.İyi bir insan olmanın ağır bedelleri olduğunu düşünüyorum.İyi insan olmak,güzel bir şey olmakla birlikte çokta zor bir iştir vesselam..İyi birisinizdir örneğin ve ısrarla iyi birisi olmaktan vazgeçmezsiniz,işte bütün sıkıntı da tam orada başlar.Ama; ''iyi de kime göre neye göre'' diyeceksiniz? Değişmez.İyi iyidir. Kişiye göre değişkenlik gösteren bir şey değildir.Her ne olursa olsun her koşulda ve şartta aynı olmak aynı kalabilmektir iyi{yani karşılaşılacak olaylara ve insan çeşitliliğine göre verilecek tepki,eylem olarak}.Yani hani bir söz vardır ya ve hiç sevmem ve hiçte katılmıyorum ayrıca; '' Sen iyiysen karşındaki de iyidir'' derler.Iıh..O öyle değil işte..Kötü kötüdür.Sen istediğin kadar iyi ol kötü kötüdür.Bir yerde fire verir yani.Biri sana sen ona iyisin diye sana iyilik yapıyorsa bu onun iyi biri olduğu anlamına gelmez.Kötü kötüdür arkadaş.
Örneğin konuyu şöyle ele alalım; Birine tüm samimiyetinizle yardımcı olmaya çalışırsınız adına enayilik derler.Düşünsenize İyiliğin adının  enayilik olduğu zamanlardayız ve dünya tanınmaz bir hale geldi.En önemlisi de ne biliyor musunuz? Değişmeden aynı kalabilmek en büyük marifet ve başarıdır bence.. Herkes her şey olabilir kapasitesinin el verdiğince ama kendisi olabilmek ve kalabilmek,budur esas asıl mesele. Seni böyle düşüncelere iten insanları etrafından ne kadar uzak tutarsan ya da arada bir yakınında {mesafeli olmak kaydı ile}işte o zaman hayatında bir şeyler değişmeye başlıyor..Onlarla da yaşamayı öğreniyorsun ama,kabullenemiyorsun o ayrı mesele..Yaşadıkça deneyim edine edine tecrübe kazanıyorsun. Böyle böyle büyüyorsun..  Sonra bunlar sana şarkı yazdırıyor,şiir yazdırıyor.Çoğu sövdürüyor gelmişine geçmişine,değişiyor kişisine göre.. Hayat böyle devam ediyor ya da etmediğini zorlaştığını düşünüyorsun ama,akıyor işte zaman bir şekilde. E dünyada dönüyor haliyle. Yani demem o ki kendiniz olmaktan ödün vermeyin. Kişisel çıkarlarınız bile sizi buna itse,siz işin sonunda kendiniz olamadıktan sonra değersiz'sinizdir. Böyle Böyle azalırsınız. İnsanın kendi olmaktan vazgeçiş süreci böyle başlar..İçinizde ki hangi yanı,yani aç'ı beslerseniz siz o olursunuz sonunda.Bir de bakarsınız kendiniz değilsinizdir artık.. 
Aklıma geldi konudan bağımsız bir şekilde; Annemin çok meşhur bir sözü vardır; ''Kendinizi ağırdan satın der çocukları olarak bize ve özellikle bana.Yani şey demek ister aslında taş yerinde ağırdır asla basitleşmeyin hiç bir şey uğruna demektir bu onun tabirince.. '' Ben de ''Kendinizi ağırdan da olsa satmayın'' derim.Aslında baktığında ikimiz de aynı şeyi der fakat farklı dilleri kullanırız hepsi bu..Evet belki karşıdan baktığınızda hiç hak etmediğini düşündüğünüz insanların hak etmedikleri yerlerde olduğunu görürsünüz,üstelik hiç bir şey yapmadan.Siz çırpınmış,hırpalanmış,örselenmiş ve yorulmuşsunuzdur yine olmamıştır..Başkası ''o aklını kullanmış'' der.Size göre hiçte öyle değildir.Sebebini,yanlışı kendinizde aramaya başlamaktan yola çıkarak oradan sonucun çözümüne ulaşmaya çalışırsınız.Sonuç mu ? Sizin denediğiniz yollarla onunkiler aynı değildir.. Siz değer yargılarınız ve prensiplerinize olan bağlılığınızı ideolojilerinizin üstünde tutar ve yolun en uzun ve zorlu olanını seçmişsinizdir dönüp baktığınızda ardınıza..Ama o bu yolda her şeyi mübah görmüştür.Öyle yani.Böyle bu işler ..


Prensip demişken geldi aklıma.Bir gün bir grup arkadaş bir yerde oturmuş çay kahve eşliğinde sohbet ederken söz sırası bana geldiğinde konuya ''ben sabit fikirliyim'' diyerek iştirak etmiştim.Hiç unutmuyorum {ve o insan o sözden sonra hayatımda ayrı bir yer ve önem kazandı onu da belirtmeden geçemeyeceğim ki her insan bir iz bırakır hayatınızda,bırakacağı o iz o insanın kalitesi ile alakalıdır} ''özlemciğim diye başlayıp devam etti; ''biz ona sabit fikirli değilde prensiplerime bağlıyımdır dersek cümleyi daha doğru kurmuş olur ve karşı tarafa kendimizi daha düzgün daha az yanlışsız ifade ederiz '' demişti,çok naif bir dille.İşte ben o zaman anlamıştım bir ''söyleyebilmek'' bir de ''söylemeyi bilmek'' diye bir şey olduğunu..Herkesten bir şey öğrenmek demişken;yine bir gün ev arkadaşıma {yaşadığım talihsiz bir ev arkadaşlığı anımdır bu da ayrı bir yaşanmışlık ayrı deneyimdir benim için} ona ve yaptığı tutarsız davranışlarına tepkimi dile getirmek için onunla ona konuşarak anlatma yolunu seçtiğimde bana konuşmam bittikten sonra''seni taktir ediyorum çünkü;çözüme konuşarak ulaşmayı seçiyorsun ama,üslubun  yanlış'' demişti.Ve ben böylelikle ondan da bir şeyler öğrenebilmiştim..Yani burada hem öğrenmenin yaşının olmadığının altını çizerken hem de herkesten her şey öğrenilebilir gerçeğine ışık tutmak niyetim..Şimdiler de konuşma konusunda ne mi yapıyorum ? Şimdi söylemeyi değil de söyleyebilmeyi yani söylemeyi bilmeyi etkin halde kullanıyorum..E arada kontrolümden kaçanlar da oluyor tabi ama artık böyle davranmaya özen gösteriyorum..Yani böylelikle bu konuyu da arada kısaca işlemiş olduk sayın arkadaşlar :) ..
Geçelim....;

Yani demem o ki siz prensiplerinize sıkı sıkıya bağlısınız'dır ve değer yagılarınızdan ödün vermeden mücadele içerisinde geçirdiğiniz bir hayatta istersiniz,yapmak istediğiniz şeyleri geçirmeyi hayata..O diğer tüm diğerleri ise istedikleri şeylere ulaşmak adına uğrunda her bedeli ödemeye hem hazır hem de gerekli görürler kendilerini..Mesela biz{yani en azından bir kesim :)} ''Allah'ım ne olur senin izninle olsun'' derken o ''olsun da nasıl olursa olsun,'' der..İşte bu yüzden o sizin olmak istediğiniz yerde sizden önce olur..
Aslında biraz da kısmet nasip meselesi de var tabi. Ama o bunlardan ayrı işlenecek ve ele alınacak bir konu.Bir söz vardır örneğin''Nasibin seni dağın ardında da olsan bulur''diye.Çok doğru.Onu da yaşadım oradan biliyorum ve evet kaderciyim.Kadere inanırım.Ama bu oturup her şeyi Allah'tan beklediğim anlamına gelmiyor tabi ki..Siz de beklemeyin..Çabalamak diye bir gayrete inancım var benim.Ha tabi onu da şöyle açacak olursak ,bazen didinir durursun ama nasibinden öteye gidemezsin,böyle de bir gerçek var.İşte o yukarıda sözünü ettiğim nasip bu nasip.Ama ''Biz kaderi kulun çabasına bağlı kıldık'' ayetini de sürekli aklınıza getirin,getirmekte fayda var derim..Bunlar çok karmaşık ve içinden çıkılamaz durumlar haline gelebilirler ama,aslında hiçte öyle değildir. Her zaman her koşulda ve karşılaştığımız her olay karşısında sakin olmakta fayda var diye düşünür bunu bilir bunu savunurum..Çünkü; yaşadığım hayat bana bunu öğretti..Bunu sindirince ve sindirdikçe hayatınız daha pratikleşiyor.Kolaylaşıyor diyerek yanlış bir algı uyandırıp size bunun sözünü veremem ama,ufkunuzun aydınlanması ve daha parlak bir zihne sahip olmanızı sağlıyor.Olaylara örneğin daha sağ duyulu,daha yapıcı,daha olumlu yaklaşıyorsunuz..Mesela hayatı karşınıza koyup cephe almıyorsunuz en azından.Ya evet bazen çıldırıp çileden çıkabilirsiniz.Her şeyi de olgunlukla karşılayacak halimiz yok tabi ki.Yani insanız en nihayetinde sonuçta.Kalbimiz,duygularımız ve bazen yönetmekten,idare etmekten,olgunluk gösterip hep anlayan taraf olmaktan  sıkılacağımız anlarımız da olacak ve oluyor da.Zaten bunlar arada bir olmazsa sorun.Ama olgunluk böyle böyle burada başlıyor zaten.Sonra kendimize ve etrafımıza faydalı olabiliyoruz.Hayattan ne istediğimizi öğreniyor ,anlıyor ve biliyoruz..Yani kim nasıl yaşarsa ya da bir kısım nasıl yaşarsa yaşasın siz bu kısımda{yani değerlerinizi uğrunda terk etmeyeceğiniz} kısımda yaşayıp kalmayı seçen tarafsanız şanslısınız..Kime göre neye göre de derseniz..;kendinize ve içinde bulunduğunuz hayatı huzurla yaşamak adına içinde bulunduğunuz hayata göre derim.. Eğer siz de böyle iseniz bu dediklerim anlam taşır.Aksi takdirde hiç bir anlam ifade etmez..Bence ben bu şekil yaşadığını düşündüğüm insanların varlığına inanıyorum bu hayatta..Çünkü; herkesin her şeyi savunmasının dışında ortak paydada buluştukları bir fikrin bir hayatın ve onun da bu olduğunun düşüncesindeyim..


Konuyu şöyle bağlamak istiyorum daha fazla uzatmadan ve sıkmadan {konu üzerine bir fotoğraf :) }
 iyi kalpli olun.İyi kalpli olmak ne demektir onu da söyleyeyim..;Kötülüğü bilip onu da tercih etme hakkı varken seçeneğini iyilik yapmaktan yana kullanmaktır iyi kalplilik..Yani kötülükten de haberdar ama onu yapmayan..




İyi niyetinizi kendi çıkarları doğrultusunda kullanan,
yani istismar yoluna giden,
yani işine gelmeyince çamura yatan,
yani vs.. vs.. say say bitmez ,iş onları belirtmeye gelince
Yani yine demem o ki;bu ve buna benzer bir sürü örneğe girmiş ve girebilecek olan tüm eylemleri sergileyen kişilere g*t denir.{Yine bozdum ağzımı affedersiniz :) bazen ağzıma getirmek istemediğim bir çok şey geliyor aklıma da neyse..} Sizi bilmem ama;samimi ve dürüst olmam gerekirse ben öyle diyorum..Bence samimi ve dürüst olun siz de öyle derdiniz ve dersiniz de ;) ve diyorsunuzdur da ;) ..  

Bir daha ki yazımda başka başka konularda buluşmak üzere hoşçakalın ..{Size bir sır vereyim mi? Hoşçakalın'ı da hiç sevmem beni yakından tanıyanlar bunu iyi bilir.Yani vedalaşmalardan ve veda sözçüklerinden hiç hoşlanmam.Neyse siz de öğrenmiş oldunuz.Bu siz de beni yazılarımdan  takip ettikçe ve zamanla daha iyi tanıyacaksınız demek oluyor  ;)}


 E hadi madem öyle ''Hoşça Kalın ..''

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

UMARIM .

SAKIN VAZGEÇEYİM DEME SAKIN!!