SAKIN VAZGEÇEYİM DEME SAKIN!!

Kesinlikle hep,olgun olan taraf olmak yorar ,buna ne şüphe hatta hiç bir itirazım yok senden alıp götürür o derece  fakat;sana kattıkları seni sen yapar. Hem insanlara hem de hayata karşı olgunluktan bahsediyorum. Hayatta bazen anlam veremediğimiz anlar vardır,sadece yaşamak zorunda olduğumuz ve kaldığımız e ama;hayatın kendisi bu değil midir ki zaten? Her ne olursa olsun ölü toprağını üstünüzden atmak olsun ilk ve hatta gerekirse tek ilkeniz. Çok ama çok doğru bulduğum bir söz var “size sizden başka dost YOK.” Herşeyden önce kısmen de olsa bencil olmayı bileceksiniz. Hayat size bunu öğretiyor ve yaşadıklarınız. Sadece ben değil ,”önce ben.” Tıpkı uçaklarda oksijen maskesini önce kendinize takmanız gerektiği söylendiği gibi. Ben bunu geç anladım ama;umarım çok geç olmamıştır. O yüzden size tavsiyem hayatı ve yaşanması gerekenleri tam da yaşanması gereken zamanda yaşayın. İmkanınız varken ,imkanınız varsa. Yok olmuyorsa tabi zorlamayın ama;oluruna bakmadan da sakın üstünden atlamayın. Çünkü akıp giden bu hayatta ne zamanı durdurabilme yeteneğine sahibiz ne de geri alabilme.Örneğin evlilik ve çocuk sahibi olmak 20’li yaşlarda gözü kapalı yapılacak bir şey iken o yaştan sonra sadece bir ikilem olarak hayatınızda yer alıyor ve geri kalan zamanda onu düşünerek kaybetmekle geçiyor,acaba olur mu? acaba yapabilir miyim diye? Bahsini etmek istediğim şeyler bu ve benzeri şeyler aslında,tam olarak kestirmemekle birlikte demeye çalıştığım. Tabi herkesin hayatında bir çok çeşitli örnekleri vardır bunların,siz artık kendiniz okuduğunuzda doldurarak o boşluğu tamamlayacaksınız orasını. Özetle demek istediğim şey aslında;”hayat kesinlikle tekrarı olmayan bir sahne ve sizler onun başrol oyuncususunuz.” Yani kendi filminizin kahramanısınız. Yenilirseniz de ihale size kalacak yenseniz de. Ama şöyle bir şey var ki; yenerseniz dünyanın en mutlu insanı siz olacaksınız,yenilirseniz en mutsuzu ve aynı zamanda yalnızı,bitiği,üzgünü,bunalımlısı,dertlisi ve ve ve UMUTsuzu.(farkındaysanız umutsuzun UMUT’unu özellikle büyük yazdım,siz de hayatta hep böyle olun benden size bir tavsiye,olumsuzun içinde hep olumluyu gören,onu besleyen,büyüten ve o gözü gibi baktığı emek verdiği şeye sıkı sıkıya bağlı kalıp kesinlikle terk etmeyen o emekçi olun)  O yüzden siz iyisimi ne olursa olsun yenmeye bakın,içinizde ki miskini,karamsarı,boş ve kötü konuşarak başınızın etini durmadan yiyen o  dırdırcı teyzeyi. Silkelenin kendinize gelin ayağa kalkın,ya oturduğunuz yerden ya da yıkıldıysanız yeniden. Unutmayın “insan yere düştüğü için değil,yerden kalkamadığı için yıkıktır.” Boşuna mı demişler;”dibi görmeden yüzeye ulaşamaz insan”,diye.